Kars'ın köklü tarihine tanıklık eden yapılar arasında yer alan Kars Polis Evi, mimarisi ve atmosferiyle dikkat çekiyor. Her ne kadar inşa tarihi kesin olarak bilinmese de, yapının 1878-1918 yılları arasındaki Rus işgali döneminde, Baltık mimarisiyle inşa edildiği tahmin ediliyor. Döneminde kamuya ya da askeri amaçlarla kullanıldığı düşünülen bu etkileyici yapı, bugün Kars Polis Evi olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Tarihi dokusu ve mimari ihtişamıyla göz kamaştıran bu yapı, günümüzde bir konaklama tesisi olarak misafirlerini ağırlıyor. Dışarıdan bakıldığında adeta bir sarayı andıran bina, iç mekândaki özenli tasarımı, konforlu odaları ve sıcak atmosferiyle konuklarına benzersiz bir deneyim sunuyor. Mimarisinden oda düzenine kadar her detay, misafirlerin kendilerini özel hissetmeleri için titizlikle düşünülmüş.
Bu özel mekânda iki kez konaklama şansı yakaladım ve her iki deneyimde de hem ben hem de diğer konuklar bu büyüleyici atmosferden fazlasıyla etkilendik. Kars Polis Evi, yalnızca bir konaklama yeri değil; aynı zamanda tarihi ve kültürel bir deneyimin merkezinde yer alan bir yapı.
Konukseverliğiyle dikkat çeken tesiste görev yapan personelin samimiyeti ve güler yüzü, konaklama sürecini daha da değerli kılıyor. Özellikle görevli polis memuru Ebru Saraç'ın nazik ve ilgili yaklaşımı, konuklara kendilerini özel hissettiren detaylardan yalnızca biri. Kendisine içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca kat görevlisi Zeynep Oral'ın gösterdiği titizlik ve dikkati de takdire şayan. Bu iki ismin, konaklamamı daha anlamlı kıldığını vurgulamak isterim.
Böylesine özel ve tarihi bir yapının korunabilmesi adına, tüm misafirlerin bu mirasa aynı özeni göstermesi büyük önem taşıyor. Kars gibi geçmişiyle öne çıkan bir şehirde, bu atmosferi yaşamak gerçekten ruhu dinlendiren ve unutulmaz anılar bırakan bir deneyim.
Kars Polis Evi, geçmişin izlerini taşıyan mimarisi ve günümüz konforunu bir araya getiren yapısıyla, tarih ve huzuru bir arada yaşamak isteyenler için eşsiz bir durak. Bu özel mekânda yeniden konaklamayı ve bu atmosferi tekrar solumayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Ayten Alkaşı/Serhat Birikim