9301,05%-1,25
39,76% 0,03
46,72% 0,74
4261,40% 0,04
6809,93% 0,05
Açıklayalım. Dünyada değişik türlerden çok sayıda bal arısı türü ve bölgesel flora, (flora bir bölgede yetişen bitkilerin tür olarak tümünü ifade etmektedir.) bulunmaktadır.
Önce bölgenin saf, temiz ve doğal kalabilmiş bitki örtüsünden söz etmek gerekir.
Ardahan’ın deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 1.850 metredir. Bu bölgede rakım 1.100 ile 3.000 metre arasındadır. Arazinin % 59’unu çayır ve meralar, %17,4 ünü tarım arazisi ve %6,6’sını ise ormanlık alanlar kaplamaktadır. Dolayısıyla bölgedeki alanların yüzde seksenden fazlası arıların rahatça yararlanabileceği bol çiçekli arazilerden oluşmaktadır.
Bölgede sanayi gelişmediğinden ve büyük otoyollarda geçmediğinden ne egzoz gazıyla ne de fabrika bacalarından çıkan gaz ve küllerle doğa kirlenmemiştir.
Prof. Dr.Mecit Doğru’nun araştırmalarında da belirtildiği gibi Ardahan’ın Karadeniz bölgesine olan yakınlığı ve iklim koşullarının etkisi ve Kura Nehri Havzasının yeşil alanları, bölgede yetişen çiçek türlerinin fazlalığı ve Göle, Çıldır, Hasköy gibi yüksek rakımlı ovaların binbir çeşit çiçekleri arıların işini kolaylaştırdığı gibi, balın kalitesinin de yüksek olmasını sağlamaktadır. Bölgemizdeki bitki örtüsünü oluşturan zengin ve değişik bitki türlerinin bin beşyüzden fazla olduğu sanılmaktadır.
Hele, bölgedeki yüksek rakımlı Kel Dağ, Çiçek dağı gibi dağların çiçeklerinin tür olarak bolluğu ve uzun ömürlü olmaları da hem arının bal yapma süresini uzatmakta hem de balın yüksek kaliteye ulaşmasını sağlamaktadır. Yüksek dağlarda çiçeklerin ovalara göre geç açılması ve çok sayıda nektar ve polen kaynağı olan bu bitkilerin çiçeklenme dönemlerinin farklılığı bal verimini artırmaktadır.
Ardahan balını iyi yönde farklı kılan ikinci öge ise; bal üretimini eşsiz kılan Kafkas Arısının bu bölgede yaşıyor olmasıdır. Kafkas Arısı dünyanın önde gelen dört arı ırkından biridir. Bu türün dil uzunluğu 7,2 mm kadardır. Bu sayede Kafkas arıları nektarı derinde olan çiçeklerden de kolayca yararlanmaktadır.
Kafkas arısının çiçeklerin derinliklerinden nektar alabilmesi Ardahan balının kendine has bir aromasının oluşmasını sağlamaktadır.
Bu arada arıların tarımsal üretimde bitkilerin döllenmesini sağlayarak verimliliği artırdığını da belirtmeden geçemeyiz.
Albert Einstein “Eğer arılar yeryüzünden kitleler halinde kaybolursa insan neslinin sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan
olmaz.” diyerek arıların doğadaki yaşamsal katkılarını vurgulamaktadır.
Yazımızın konusu olmasa da bal arılarının tozlaşmayı en iyi yaptığı gerçeği yadsınamaz. Bu gerçeği kavrayan üreticiler bitkilerin çiçeklenme dönemlerinde arı kolonisi kiralayarak daha fazla ve daha kaliteli ürün elde etmenin yollarını aramaktadırlar.
Günümüzde doğal ve katkısız ürünlerin yeğlenmesi Ardahan balına olan talebi yükseltmiştir. Peki, sorunlar çözülerek rahatlama sağlanmış mıdır. Ne yazık ki bu soruya evet yanıtı vermek olanaksız görünmektedir. Bölgemizde arıcılıkla ilgili birçok sorun ve eksikliklerin bulunduğu acı bir gerçektir.
Geleneksel yöntemlerle yapılan arıcılıktan artık modern arıcılık yöntemlerine geçilmesiyle bal kalitesi ve veriminin artacağı kesindir.
Yıllar önce İstanbul Ardahan İl Derneği olarak Artvin ve Ardahan bölgesinde arıcılığın geliştirilmesi için Nuri Vatan (aslen Artvin’li olup Ardahan’da büyümüştür) ile birlikte başvurduğumuz Avrupa Birliği Fonlarından iki buçuk milyon Euro karşılıksız kredi verilmesi konusunda olumlu yanıt aldık, ama bizim de en az beşyüz bin Euro sermayemiz olması gerektiği ön koşulu nedeniyle başarılı olamadık.
Gençlerin başarılı olması dileğiyle.
31.07.2023
Av. Yalçın TURA