"Sarıkamış Harekâtı, 22 Aralık 1914 günü başlayıp 05 Ocak 1915 gününe kadar süren ve hüzünle sona eren, Birinci Dünya Savaşı’nın önemli dönüm noktalarından biridir.
Sarıkamış, Türk harp tarihinin önemli muharebelerine sahne olmuş, ordumuz, çok ağır şartlar altında yapılan bu muharebede hem düşmanla hem de soğuk kış şartlarına karşı kahramanca savaşmıştır.
Sarıkamış’a “Şehitsen, secdeler yüce ruhuna der, yer Allah-u Ekber, gök Allah-u Ekber” marşıyla uğurlanan Mehmetler, mevcudunun büyük bir bölümünü kaybettiği halde savaşa devam etmiş, 15 gün süreyle ecdadına yakışır büyük bir fedakârlık ve kahramanlık örneği göstermiştir.
Sarıkamış, bütün imkânsızlıklara ve kara kışa rağmen Mehmetçiğin vatanını korumak için inançla ve azimle verdiği mücadeleye tanıklığa davet eden bir hüznün hikâyesidir.
Sarıkamış, bazen bir yığın bazen de bir kar tanesi olup beyaza karışan yiğitlerin destanıdır. Anaların kınalı kuzularının düşmana değil, soğuğa yenildiği bir destan…
Sarıkamış, vatan uğruna kendini feda etmenin destanıdır. Pak alınların, tüm benliğiyle bembeyaz karlara sonsuz secdeye vardığı bir destan…
Tarih bir ordunun, ne böyle insanüstü bir çabayla savaştığını, ne de bir dağın yamacında donarak Şehit olduğunu yazmıştır.
Kahramanlığın, kardeşliğin, gayretin, büyük bir azmin destanı olan Sarıkamış Harekatı’nın 110'uncu yıl dönümünde; Aziz Milletimizin kurtuluş mücadelesinin önsözünün yazıldığı, Allahuekber Dağları’nda son sözleri Kelime-i Şahadet, kefenleri bembeyaz karlar olan Kahramanlarımız başta olmak üzere vatan, millet, şanlı al bayrak ve mukaddesatımız uğruna canlarından geçerek Hakk’a yürüyen, bu kutsal toprakları bizlere vatan kılan tüm Şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum."
Haber Merkezi
