Gürsel Tekin’in yazılı açıklamasında şu hususlara yer verdi:
“AKP hükümeti, "geçici koruma" statüsündeki Suriyeli sığınmacılara kalıcı haklar tanıyarak, Türkiye'yi yabancı iş gücü deposu haline getirmeye hazırlanıyor. Geçici koruma altında bulunan bu kişilerin, asıl amacı ülkelerine geri dönmek olması gerekirken, hükümet onları Türkiye’ye kalıcı olarak yerleştirmeyi planlıyor. Bu hamle, ülkemizi yeni bir göç dalgasına açık hale getirmekten başka bir şey değildir. Bu proje, vatana ihanet boyutunda bir sorumsuzluk.
Yabancıların Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra 90 gün içinde başvuru yapma zorunluluğu kaldırılıyor. Bu düzenleme, kontrolsüz bir göç akımına açık davetiye anlamına gelir. Dünyanın birçok ülkesi göçmenlere karşı sınırlarını sıkılaştırırken, AKP hükümeti tam tersi bir uygulamaya giderek Türkiye’yi göç merkezi haline getirme peşinde. Bu durum, hem güvenliğimiz için büyük bir risk teşkil eder hem de Türkiye’nin sosyal dokusunu bozma potansiyeline sahiptir.
Çalışma izni muafiyeti süresi bazı sektörlerde 6 aydan 3 yıla çıkarılıyor. Bu ne anlama geliyor? Türk vatandaşları işsizlikle boğuşurken, yabancılara geniş çapta istihdam olanakları sunuluyor. Hükümetin, kendi halkına iş bulamazken yabancılara öncelik vermesi kabul edilemez! Bu milletin gençleri, nitelikli iş gücümüz yurt dışına göç ederken, AKP hükümeti ülkemizi vasıfsız yabancı işgücü ile doldurmaya çalışıyor. Bu politikanın ekonomik ve toplumsal sonuçları çok ağır olacaktır.
Sağlık, eğitim ve sosyal hizmetlerde zaten sıkıntı yaşanırken, milyonlarca yabancıya yeni haklar tanınması Türk milletine ağır bir yük bindirecektir. Bu, halkımızın kaynaklarının peşkeş çekilmesi demektir. Kendi vatandaşlarımıza yeterli hizmet sunamazken, yabancılara yeni haklar vermek, ülkemizin geleceği açısından büyük bir hata olacaktır.
AKP hükümeti, bu politikayı "nitelikli yabancı işgücü" yalanıyla süslüyor. Gerçek şu ki, nitelikli gençlerimiz yurt dışına göç ederken, ülkemiz vasıfsız yabancı işgücüyle dolduruluyor. Bu politika, Türkiye’nin nitelikli iş gücünü kaybetmesine neden olurken, ülkemizi ekonomik ve sosyal olarak büyük bir krize sürükleyecek.
Bu planın uygulanması durumunda Türkiye’nin demografik yapısı geri dönülemez şekilde değişecektir. Sosyal dengeler bozulacak, toplumsal huzursuzluklar artacak ve ülkemiz kimlik krizine sürüklenecektir. AKP’nin bu tehlikeli projesi, milletimizin bütünlüğünü ve geleceğini tehdit etmektedir.
Buradan AKP hükümetine sesleniyorum: Bu vatan hepimizin! Türk milletinin geleceğiyle oynayarak kısa vadeli çıkarlar peşinde koşmanın bedeli ağır olur. Türkiye’nin sosyal yapısına, demografik dengelerine ve milli kimliğine zarar verecek bu tür girişimlerden derhal vazgeçin."
