10080,30%1,33
39,82% 0,04
46,90% -0,11
4278,83% 1,21
6852,92% 3,13
Yerel yönetimlerin yönetim biçimlerini çözümlediğimizde, yerel yönetimlerin sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları giderme biçimi ve becerisi olduğunu, kıt bütçelerle genel yönetim kapsamındaki kamu idaresini oluşturan yapılardan oluştuğunu görürüz.
Yerel yönetimlerin tasarladığı yönetim biçimleri, bulunduğu coğrafyanın yaşam koşulları, geçim kaynakları, halkın öncelikli sorunları ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek, taleplerini karşılayacak yol ve yöntemleri, modelleri oluşturup, daha işlevsel nitelik kazandırılması sağlanmalıdır.
Yereldeki yönetim kaynakları doğru tespit edilmeli, var olan kaynakların doğru ve işlevsel hale getirilmesi ile katma değerli mamuller oluşturulmalı, böylece kendi öz kaynaklarını kullanabilme yeteneği sağlanmalı, yerelde kalkınmada atılım ve istihdam elde edilebilmelidir.
İçinde bulunduğumuz coğrafya yani Kars Ardahan yöresi tarım ve hayvancılık bölgesi olmasına rağmen, var olan kaynakları doğru kullanılamamış, yöresel ekonomiye, yerel kalkınmaya katkı sunulamamış, atıl halde kalmış, zayi ve israf, yöresel ekonomiye kazandırılamamıştır.
Oysaki doğru kullanılması durumunda, yerel kalkınmada ciddi bir yükseliş ve yöresel zenginleşme olacaktır. Bütün bunların sonucu olarak geçmiş yıllardan günümüze büyük göçler vermiş bir bölgede yaşamaktayız.
Eğer sorunların sebeplerini doğru bir şekilde böyle ortaya koyabilirsek, yaşadığımız coğrafyanın kaynaklarını doğru kullanıp, katma değer oluşturarak, göç önlenmiş olacak, nüfus kaybı yerine belli bir potansiyelde nüfus yoğunluğu kazandırılması sağlanacaktır.
Hızla değişen toplumsal dinamikler karşısında yerel potansiyeli doğru değerlendiren, bilgiye dayalı dayalı stratejiler geliştiren ve nitelikli insan kaynaklarına odaklanan kalkınma biçimine, modellerine yönelen, yenilikçi yapıların oluşturulmasını sağlayan projelere ihtiyaç duyuyoruz.
Peki, bütün bunların akabinde bizler kendi yöremizin ekonomik kalkınmasını nasıl sağlayabiliriz? Asıl olan budur.
Bölgemiz tarım ve hayvancılık bölgesi olmasına rağmen, et ve süt ürünlerinden, bölgemizin güzide ürünü kaşar dışında yok denecek kadar az.
Üretip satmamız gereken mamulleri biz dışarıdan marketler aracılığı ile alıyoruz oysa biz kendimiz üretip dışarıya satmamız gerekiyor. Peki, nedir mamuller. İlk etapta yoğurt, süt, ayran bunların yanı sıra sucuk pastırma kavurma gibi et mamulleri bunlar olmadan bölgemizde katma değer üretebilmek oldukça zordur.
Bunların yanı sıra bölgemiz altı ay kış koşulları nedeniyle yem bitkileri buna paralel olarak artmakta olmasına rağmen çeşitli yem bitkilerinde ekilip biçilmemekte bir çeşitlilik üretilememektedir. Yine Bölgemiz birinci derecede hayvancılık bölgesi olmasına rağmen hem biyogaz ve buna dayalı gübre üretimi tesisleri kurulabilmesi konusunda girişimler yapmak maalesef günümüze kadar kimsenin umurunda olmamış ya da ilgilenme gereği duymamış maalesef.
Öncelikle yerel yönetim biçimini tarif ederken sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçların giderilme biçimi becerisi olarak tanımlıyoruz. Bölge ekonomisinin hayat bulabilmesi katma değer oluşturabilmesi için kapsamlı projelerinin üretilmesi projeler üretilirken coğrafi koşullar toprak analizi ve birçok işlemin doğru adlandırılması gerekir ki kayda değer verim alınabilsin
Araştırmacı Gazeteci Yazar / İbrahim Budak