Dr.ALPER AKÇAM

Tarih: 17.05.2025 12:12

AMERİKA KATİL KATİL…

Facebook Twitter Linked-in

Dünyanın egemenleri mazlum halklar üzerindeki çıkar ağlarını, soygun ve sömürü mekanizmalarını yeri geliyor kendi savaş ve çıkarma gemileriyle, asker potinleriyle kan ve ateş cehennemine çevirerek gerçekleştiriyor, yeri geliyor buldukları yerli ortaklar eliyle olmadık sinsiliklerin sergilendiği kardeş kavgaları kışkırtıyor, yeri geliyor kuzu postuna bürünüp cahil bırakılmış halk yığınlarını kendi politik araçlarının ardına takıyor.

İliç’te örneğini gördük bu politikaların asıl amacının ne olduğunu; Kaz Dağları’nda, Karadeniz yaylalarında, kirletilmiş ırmak boylarında, tutsak edilmiş dereler görüntülerinde, yağmalanmış kıyılarda, yakılmış ormanlarda farklı sahnelere aktarılıyor.

Emperyalist politikalar, çizdikleri Sevr’i yırtıp atan, parçalamaya çalıştıkları Anadolu ve Rumeli topraklarında Gâzi Mustafa Kemal ve devrimci subaylar yanında saf tutan, Osmanlı payitahtının onlarca yıl dilini bile inkâr edip cepheden cepheye sürdüğü yoksul köylülükten esaslı bir tokat yemiş, neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Türkiye Cumhuriyeti, o gün bu gündür, yerli ortaklarının pazarladığı her türlü ihanete karşın ayakta kalmayı sürdürüyor.

Yine zor günlerden geçiyoruz. Türkiye, ABD’nin pervasız başkanı ve onun Orta Doğu’daki zalim ortağı İsrail’in mazlum halkların başına örmeye çalıştığı bir plan gereği karmaşaya sürüklenmeye çalışılırken halk ve özellikle üniversite gençliğimiz canla başla direniyor.

ABD’nin Türkiye’de önemli bir aydınlanmaya, örgütlü halk mücadelesine yol açmış 1961 Anayasası’nı ortadan kaldırmak için kukla generaller eliyle gerçekleştirdiği 12 Mart Darbesi günlerinde tanımıştım ben onu… Zaman su gibi akıp gidiyor. Büyük Âşık Mahzuni Şerif’i sonsuzluğa uğurlayalı 23 yıl olmuş.

Gençlik yıllarımızın, ilk yetişkinliğimizin can yoldaşıydı. Hem gecelerimizin, hem gündüzlerimizin, hem efkârlarımızın, hem o coşkulu mücadele yıllarımızın bir an bile yanımızdan hiç ayrılmaz arkadaşıydı. O büyük halk damarından geliyordu; Yunuslar, Bedreddinler, Pir Sultanlar soyundan bir âşıktı.

Tıbbiye 5. Sınıf öğrencisi olduğum yıl, Bingöl’ün Genç ilçesinde Yaz Stajı yaparken, jandarma ve polisin yakın takibindeki bir tıbbiyeli olarak benim, genç ziraatçı arkadaşlarımızın, sağlık ocağının devrimci şoförü Fevzi Bakkal’ın yoksul çilingir sofralarında, birlikte gittiğimiz köy sağlığı taramalarında, arazi keşiflerinde de Âşık Mahzuni Şerif yoldaşlık ederdi bize. 

Sesi bize bayrak olmuştu sanki… Erim Erim Eriyesin, Bitmez Tükenmez Geceler, Dom Dom Kurşunu, Yedin Beni, Yuh Yuh, Maraş’tan Bir Haber Geldi, Fadimem, Gül Yüzlüm, Ciğerparem, Mevlam Gül Diyerek, Merdo, Dostum Dostum, Han Sarhoş Hancı Sarhoş, Çeşmi Siyahım, Yalan Dünya, Ağlasam mı?, Abur Cubur Adam, Katil Amerika, Bu Mezarda Bir Garip Var, Ekmek Kölesi ve daha niceleri… Gülden Karaböcek’ten Zeki Müren’e, Zara ve İbrahim Tatlısses’ten Ahmet Kaya’ya, Mahsun Kırmızıgül’den Murat Göğebakan’a, Selda Bağcan’a kadar birçok sanatçı onun güfte ve besteleriyle beslendi, ün kazandı. Bitip tükenmeyen bir hazine gibiydi Mahzuni. O hazinenin bir ucu binlerce yıllık sözlü halk kültürü geleneğine, bir ucu günün en can yakıcı olaylarına dokunuyordu çünkü.

Ardahan Ölçek köyünde devlet eliyle gerçekleştirilmeye çalıştırılan, resmi-sivil orman düşmanlarının ve hırsızların karşısına köylümüzle birlikte dikildiğimiz o orman mücadelesinin gecelerini onun sesi dolduruyordu. Bibim Sultan’ın odasında bibimoğulları Hafiz ve İlim, köylümüz Ahmet Çakmak ve diğer genç öğretmenlerimizle birlikte gece yarılarına kadar onu dinler sabah da erkenden ya tırpanlarımızı omuzlar biçeneklerimizin yoluna dizilir, ya köylümüzle birlikte orman ve otlak hırsızlarına kafa tutmaya giderdik.

Halk kültürüne, şiirine gönül vermiş, kendini o dile, o deyişlere ve devrimci bir tutuma bir dava insanı olarak adamış Âşık Mahzuni'nin 453 plağı, 58 kaseti ve yayımlanmış 8 adet kitabı bulunuyor. Ayrıca TRT tarafından çekilmiş 2 adet belgeseli de var. Sivas Dramı adlı türküsünü, 1993 yılında yaşanan Sivas Kırımı’nda yaşamını yitirenlere ithaf eden Mahzuni Şerif, Halk Ozanları Federasyonu tarafından dünyanın en büyük 3 ozanı arasında gösterilmiş…

Yaşadığımız günlerin karmaşası, emperyalizme yardakçılık yaparak ülkemizi yağmalattıran, Orta Çağ ve Orta Doğu bataklığına sürüklemeye çalışan ikiyüzlü politikacıların üzerimize bindirmeye çalıştığı karanlık ne denli can sıkıcı olursa olsun, biz o damara dokunmuş kuşaklar ve vicdanlar olarak, son nefesimize kadar iyilik, güzellik ve adalet için mücadeleyi sürdüreceğiz. Mahzunilerden, Ruhi Sulardan, kendi sehpasına tekle atma yiğitliğini göstermiş, karıncaya bile kıyamamış Denizlerden el aldık biz.

Âşık Mahzuni Şerif’in yüreğinde de can bulmuş, Horasan ve Hazar gelenekli kandaş toplumumuzun dayanışmacı gücü, gençliğimizin heyecanı ölümsüzdür. Halk kültürünün o güzel sesi, yiğit sözü, hiç sönmeyen sabahyıldızımızdır.

Selam olsun Mahzuni Şerif’e, selam olsun devrimci gençliğimize…

Gününüz aydın olsun değerli dostlar…

 

17 Mayıs 2025, Alper Akçam


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —