Ülkemizde son yıllarda kurşunlanarak, bıçaklanarak ve hatta hunharca boğazlanarak öldürülen kadınların anısına saygıyla Dünya Emekçi Kadınlar Gününü üzüntüyle kutluyorum.
Bu konunun tarihçesine internet ortamında kolayca ulaşılabileceğinden konuya başka bir açıdan yaklaşmak istedim.
Özellikle belirtelim, şahsen hiçbir ülke ya da ulusa karşı yanlı bir yaklaşım içinde değiliz. Ancak, Laikliğin ve Atatürk’ün kendilerine sağladığı hakların kıymetini bilmeyen ve hatta ona saygısızlık edenlere bilgi vermek için bazı somut verileri gözler önüne sermek istedim.
Bu makale bir tür derleme olduğundan kaynak gösterme gereği duyulmamıştır.
Yapılan araştırmalara göre, Arap ülkelerinde kadın hakları sıralamasında Mısır sonuncu, Irak sondan ikinci, Komorlar ise gelişkin Arap ülkesi olarak görülmektedir.
Kadına karşı şiddet, doğurganlık hakları, aile içinde kadının yeri ile siyaset ve ekonomide kadının rolünü birlikte değerlendirelim.
Yayımlanan bir Birleşmiş Milletler raporu, Mısır'daki kadınların ve kız çocuklarının zaman zaman yüzde 99,3'ünün cinsel tacize uğradığını yazmıştır.
Bilindiği üzere Suudi Arabistan'da kadınların araba kullanmaları yasaktı. Suudi Arabistan'daki kadın hakları savunucuları, bu yasağa karşı eylem yapmışlardır.
1990′da kadınlar araba kullanma hakkı için gösteri yapınca tutuklandı,kocalarından “bir daha böyle bir gösteri yapmayacaklarına” ilişkin teminat alındıktan sonra serbest bırakıldılar.
Ülkemizde lüks ciplerle dolaşan, ama şeklen onlara benzemeye çalışan bazı kadınların bunları bildiklerini ve aynı akıbetin kendilerini de beklediğini öngördüklerini sanmıyorum.
Birleşik Arap Emirliklerinde çok kadınla evlilik, haber vermeden kadını boşama, metres tutma normal karşılanmakta ve hatta çok kadınla evlilik teşvik edilmektedir. Birden fazla kadın alana on bin dolar civarında yardım yapılmaktadır. Erkek doktorlara ev yapmaları için 200-300 bin dolar yardım yapılmakta olup, kadın doktorlara böyle bir yardım yapılmamaktadır.
Kuveyit'te ise, kadın ikinci sınıf muamelesi görmekte ancak, erkeklerle birlikte çalışmalarına olanak verilmektedir. İslamcılar kadınları örtünmeye zorlamaktadır.
Suudi Arabistan'da peçe takmamak, sokakta tek başına yürümek, üniversiteye gitmek, koşmak, sıçramak, araba kullanmak kadınlara yasaktır. Hiçbir kadın kocasının refakati olmadan yurt dışına çıkamaz. Halka açık yerlerde yüzemez ve erkeklerle bir arada bulunamaz. Erkek profesörler üniversitedeki kız öğrencilere monitör aracılığıyla ders verir.
Mısır bir bulmacaya dönüşmüştür. Daha birkaç yıl öncesine kadar erkeğin ölen eşiyle ilişki kurabileceğine ilişkin yasalar/fetvalar çıkarılmaya çalışıldığını herkes anımsar.
Devlet çok yoksul olduğu için Müslüman Kardeşler Örgütü evsizlere ev, hastalara doktor bulacağı gibi vaatlerle kadınları örtünmeye teşvik etmektedir. Sinema ve ses sanatçılarının tehdit ve rüşvetle örtündükleri söylenmektedir.
Örtünmeyen kızlar tecavüze uğruyor ya da tehdit ediliyor. Kadınların %99.3'ü, cinsel tacize, %91'i de kadın sünnetine maruz kalmaktadır.
Boşanan kadın evini ve çocuklarını kaybediyor. Kadın otobüste koltuktan kalkınca, erkekler 10 dakika kadar o koltuğa oturmuyorlar. Sıcağından etkileneceklerinden korkuyorlar.
Ürdün'deki egemen anlayışa göre “Kadını dövmek onun onurunu incitmez, çünkü kadın doğuştan onursuzdur” deniyor. Örtünen kadına ayda 22 dolar kadar para ödeniyor. Karma eğitim 1990′li yıllarda kaldırılmış, kız öğrencilerin şort giymesi ve gösterilere katılmaları yasaklanmıştır.
Dikkat edilirse ülkemizde de okullarda yer yer kız erkek öğrenci ayrımız başlamış ve birlikte folklor oynamaları nerdeyse yasaklanmıştır.
Pakistan'da kadın ölümlerinin çoğu doğum sırasında gerçekleşir. Tecavüze uğrayan kadın zina yapmış sayılır. Hapishanelerdeki kadın mahkumların %75′i “zina” ile suçlanmaktadır.
1980′lerde Ziya Ül Hakk tarafından şeriat yasalarının ilanıyla tecavüz suçunda artış olmuştur. Eve kapatılan kadınlar, güneş görmedikleri için kemik erimesi hastalığına yakalanmaktadır. Bu hastalık tüm Müslüman ülkelerde görülmektedir.
1991′de Benazir Butto’nun mollalara taviz vermesi kadınları iyice zora sokmuştur. Peçeli bir kadınla erkeğin birlikte çay içtikleri reklam bile dine aykırı bulunarak yasaklanmıştır.
Irak parlamentosunda kadın milletvekili görmek zordur. Iraklı bir kadın, pasaport almak isterse erkek bir yakınının izin verdiğine dair belge götürmesi gerekmektedir.
Suriye 'de kadınlar için yasal evlenme yaşı 17 fakat ülkemizde bulunan Suriyeli mülteci kampında 12 yaşında bir kızın evlendirilmeye çalışıldığı rapor edilmiştir.
Yemen'de kızların sadece %53'ü ilkokula gönderilmektedir. Kadınların binde 2'si, doğum sırasında hayatını kaybetmektedir
Sudan'da kızların yasal evlenme yaşı 10'dur. Ortalama olarak her 30 kadından 1'i hamilelik sırasında, binde 7.3'ü doğum sırasında hayatını kaybetmektedir.
Lübnan yasalarına göre tecavüz eden kişi, tecavüze uğrayan kadınla evlenme hakkına sahip olmaktadır. Yasadışı kürtaj yapan kadın 7 yıl hapse mahkum olmaktadır.
Filistin'de kadınlar için evlenme yaşı, Batı Şeria'da 15, Gazze Şeridi'nde de 17'dir.
Somali'de, 2012 yılında dünyanın doğum sırasında en yüksek kadın ölüm oranı yaşanmıştır. Hazırlanan bir rapora göre, Somali'deki kamplarda 1200 kadın tecavüze uğramıştır.
Cibuti'de cinsel tacizle ilgili bir yasa yoktur. Kadınların %93'ü kadın sünnetine maruz kalmaktadır.
Bahreyn'de kadınların %33'ü aile içi şiddete maruz kalmaktadır. 2 kadının tanıklığı 1 erkeğin tanıklığına eşittir. Diğer eşitsizliklere burada anlatmak olanaksızdır.
Birleşik Arap Emirliklerinde kadınların müslüman olmayan bir erkekle evlenmeleri de yasaklanmıştır.
Libya'da sosyal işler bakanlığı, Libyalı kadınların yabancı erkeklerle evlenme taleplerini askıya almıştır. Kadınların %99'undan fazlası aile içi şiddet görmektedir.
Fas ceza kanunu kadınların kocalarını terk etmelerini yasaklamıştır. 15-49 yaş arası kadınların % 44'ü okur yazar değildir. Evliliklerin %10'u, 18 yaşından küçük kızlarla yapılmıştır.
Tunus'ta kadınlar aynı işte çalıştığı erkeğe göre, %33 daha az maaş almaktadır.
Katar'da kadınların ehliyet alabilmesi için kocalarının izin verdiğine ilişkin belge getirmeleri zorunludur.
Ürdün'lü bir kadın yabancı bir erkekle evlendiği zaman, hem kocası ve hem de doğacak çocukları Ürdün vatandaşı olamamaktadır. Ülkedeki taşınmazları yalnız %17'si kadınlara aittir.
Kuveyt'te cinsel şiddeti yasaklayan bir yasa yoktur. Kadınlar için evlenme yaşı 15, erkekler için bu yaş 17'dir.
Umman yasalarına göre kadın mirastan erkeklerin aldığının yarısı kadar pay alabilir. Erkek herhangi bir sebeple karısını boşayabilmekte, kadının boşanma hakkını elde edebilmesi için 8 sebepten birini sağlaması gerekmektedir.
Bu veriler herkesin baktığı, fakat işine gelmeyenlerin görmek istemediği gerçeklerdir. Bu acı gerçeklerin görülmesi dileğiyle. Amacımız anımsatmaktır.
8 Mart 2023
Av. Yalçın TURA