Bir önceki yazımda Ardahan’a dair yazımı 14 Mayıstan sonraya bırakacağım demiştim. Ama seçim ikinci tura kalınca Ardahan’la ilgili bazı şeyleri de ikinci tur seçimin arkasına bırakmak şart oldu. Ama size yine Ardahan üzerine ilk tur seçim sonuçlarıyla ilgili birkaç cümle yazmak istedim. Sürçü lisan affola.
Eskiden Ardahan’da doğup büyüyen herkesin kulaklarında 93 harbine dair birkaç hikâye vardır. Zira Ardahan tarihini şekillendiren en önemli mihenk taşlarından biridir 93 harbi. 1393’te (Miladi 1878) Osmanlı-Rus savaşı yaşanmış ve savaş sonrası imzalanan anlaşmayla Osmanlı Devletinin Rusya’ya 1 milyon 300 bin altın ödemesine karar verilmişti. Osmanlı devleti 300 bin altını ödemek yerine Kars-Ardahan ve Batum’u Rusya’ya bıraktı. Yani üç koca şehir 300 bin altın anca etmiştik Osmanlının gözünde. Kırk yıl süren Rus işgali sürecinde yaşanan acıların değerli Hocam Kenan Karabağ’ın Kura Çözüldü serisinde roman tadında okumuştum. Kura köprüsünden ne zaman geçsem Rusların attığı top mermisinin köprüye isabet edişi ve insanların kuranın coşkun sularında kaybolması gözümde belirir.
Anadolu’da Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Cumhuriyet kuran o kadim toprakların kaderi maalesef hiç değişmedi.
Merkez’den ve gözlerden uzak kendi kaderini yaşayan Kars’ın 1994 yılında bir dergi’de 50 bin TL’e satılık şehir diye haber olmasını hatırlıyorum. Hiçbir yatırım gelmeyen ve gelişmeyen şehrin valisi böyle isyan etmişti o dönem.
1992 yılında Kars’tan ayrılıp il oldu Ardahan. İl olduğunda 150 bin civarı olan nüfus, bugün itibariyle 90 bin civarındadır. Yani baharda rüzgar alan kar gibi sürekli erimektedir.
Ben 10 yıldır İstanbul’da Ardahan adına kurulmuş en eski dernekte çeşitli görevlerde bulunuyorum. 10 yıldır her etkinlikte Ardahan’ın sorunları yetkililerin, basın mensuplarının suratına haykırıyoruz.
Ardahan’ın bir havalimanı yok, adam akıllı bir fabrikası yok, işsizlik, umutsuzluk zirve yapmış durumda. Ülkenin et deposu olan şehirde şimdilerde et fiyatları batıdaki şehirlerle yarışıyor. Saman Urfa’dan Diyarbakır’dan geliyor.
Şehrin her biri diğerinden önemli üç tane tünele ihtiyacı var. Birisine 2017 yılında başlandı, 2019 yılında bitecek diye açıklandı ama aradan 6 yıl geçmesine rağmen sadece yüzde 15’i bitti. Sahara Tünelinin projesi 2012 yılında yapılmasına rağmen ihalesi bile yapılmadı. Aynı süreçte yanı başımızdaki Doğu Karadeniz bölgesi illerinde onlarca tünel yapıldı.
Yani anlayacağınız Ardahan iktidardan tam anlamıyla üvey evlat muamelesi gördü. Ama gel gelgelim 14 Mayıs seçimlerinde Ardahan’da yaşayan her üç seçmenden biri iktidar partisine oy verdi. Son seçimlerde ısrarla iktidar partisini birinci parti yapıyor. İktidar vekili Göleliydi. Üstelik fazla Göle’liydi. Yani Hanak’ın Posof’un burnunun dibinden boru geçmesine rağmen alamadığı doğalgazı Göle’ye taşımalı olarak götürdü. Ama gelgelim bir Göle Ardahan yolunu 15 senedir bitirtemedi.
Ey benim gariban, benim talihsiz, benim sahipsiz şehrim Ardahan, bu iktidar sana ne verdi de sen bu iktidara sürekli destek veriyorsun. Hiç mi kendi haline bakmıyorsun….
SMMM DENİZ AYDEMİR