Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan korkunç olaylar beni derinden etkiliyor. Düşündükçe gözlerim doluyor… Geleceği yok etmek, bebek ölümleriyle başlıyor. İnsanlar savaşlarda ya da kazalarda hayatlarını kaybedebilir; bu, acı ama gerçek. Peki, bir bebek nasıl olur da dünyada gelir gelmez işkenceyle, ölüme terk edilebilir? Bu soru beni derinden sarsıyor. İnsanlık nereye gidiyor? Nasıl bir vicdansızlık, nasıl bir acımasızlıktır? Bu tür olaylar insanın kanını dondurur, adeta bir beyin travması yaşar. Bebeklerin, çocukların, masumların hayatlarının bu kadar kolay harcanması, geleceğimizi yok etmekten başka bir şey değil. Çünkü bir çocuk, bu ülkenin, dünyanın geleceğidir. Ve onları korumak, aslında tüm insanlığı korumaktır.
Biz, millet olarak acıma hissi, merhamet ve yardımlaşma gibi değerlerle yoğrulmuş bir halkız. Bu değerler, bizi biz yapan, damarlarımıza kadar işlenmiş erdemlerdir. Ancak bazıları nasıl oluyor da böylesine vicdansız, böylesine kansız olabiliyor? Bir karıncaya bile zarar verenken kalbi sızlayan bir milletiz, bu kadar büyük bir duyarsızlıkla ve acımasızlıkla nasıl karşı karşıya kalabiliyoruz? Akıl almıyor. Bebeklerin, çocukların, masumların hayatlarının bu kadar kolay harcanması, geleceğimizi yok etmekten başka bir şey değil. Çünkü çocuk, bu ülkenin ve dünyanın geleceğidir.
Bu soruların cevapları belki hiçbir zaman bulunamayacak, belki de yüreğimizdeki acı hiç dinmeyecek. Ama unutmamalıyız ki, birlikte hareket ederek, merhametimizi ve sevgimizi paylaşarak bu tür korkunç olayların az da olsa önüne geçebiliriz. Umuyorum ki, bu acılar bir gün son bulur ve gelecekte böyle korkunç olaylarla karşılaşmayız…
Ayten Alkaşı