Umut hep var; hep olacak…
İyi insanlar, hayatta paradan puldan, makamdan, saltanattan daha değerli şeyler olduğuna inananlar, ak alınlarla, temiz vicdanlarla yaşayan insanlar hep var ve hep var olacak…
Yeryüzünde, hemen yanı başımızdaki coğrafyaları da kapsayan bir kapitalist-emperyalist kör dövüşü sürerken, insanlar tekellerin, tröstlerin, onların uşağı olmuş çirkin politikacıların, birilerinin çıkarları için, inançları ve kültür ayrılıkları nedeniyle birbirlerine düşman kılınırken, yalana ve talana karşı bilinçle direnenlerin, sevgiyi, barışı, kardeşliği, savunanların bayrakları da hep gönderde kalacak…
Ardahan, Anadolu’nun Kuzeydoğu Anadolu’daki çatısıdır, yaz geldiğinde bin çiçeğin açtığı, Kafkas arısının yurdu, dünyanın en zengin doğası, Güneybatı Kafkasya’dır.
Ardahan’da yaz kış demeden, gün farkı bilmeden, kapısını hep açık tutan, her uğrayana sıcak bir çay sunan, karnı aç olanın karnını doyuran, Ardahanlılara ücretsiz sinema, tiyatro izlettiren, kütüphanesinde binlerce kitabıyla, masalarının üzerindeki dergileriyle, gazeteleriyle gelene gidene özgür bir okuma olanağı sunan bir yapı var.
Ardahan’da Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı ve Kültürevi, yurdun dört bir yanından imeceye katkı veren güzel insanların çabasıyla yaşıyor, yaşayacak.
Bu son on yıllarda kötü oyunlara sahne olan, bu kış günlerinde, bir zamanlar ayakkabı kutularıyla paraların istiflendiği, millet malının kirli servetlere dönüştürüldüğü bu ülkede, kirden, fitneden, fesattan, para, mal ve mülk hırsından uzak kalmayı başarmış, insanların varlığıdır hayatı güzelleştiren, umudu hep diri tutan…
Dursun Akçam Kültürevi’ne her gün günlük gazete alınıyor. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin yayın organı Yeniden İmece ve Berfin Bahar dergileri sürekli geliyor.
Perşembe günleri sineması olmayan Ardahan’da Ardahan Sinema Kulübü’nün getirttiği filmler ücretsiz olarak halka izlettiriliyor. Dursun Akçam Tiyatro Topluluğu 20 yıldır orada oyunlar sergiliyor. Dursun Akçam’ın yapıtları, Ümit Kaftancıoğlu’nun Yelatan’ı orada izleyicisiyle buluştu. Ayrıca yaşayan sözlü kültür öğelerinden, fıkralardan yola çıkılarak Bayro’nun Listesi, İnayet Turizm ve daha birçok oyun sahnelendi.
Her yıl yaptığımız Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’ne davul zurna ve tulum çalarak, el ele tutup halaylar kurarak, açık oturumlarda özgürce tartışarak, Dursun Akçam Ormanı’na fidanlar dikerek, Kaf Dağı’nın ardından çarıklı ayaklarıyla çıkagelmiş yoksul bir köylü çocuğunun mücadeleci izinden yürüyerek kendimiz olarak var olma kavgamızı sürdürüyoruz.
Ardahan’dan Milas’a, Devrek’e, İzmir’e, Karabük’e, Ankara’ya, Almanya’ya, Fransa’ya, sayıları yüzün üstündeki üyemiz aydan aya kendi geçim kaynaklarından ayırdıkları aidatlarıyla bu kapıyı açık tutuyorlar. Herkes bilsin ki, bu üyelerimizin arasında evine bir tek emekli aylığı girenler de var…
Selam olsun o güzel insanlara, selam olsun, alnı ak, vicdanı temiz yaşayanlara, selam olsun hayatta paradan, puldan, makamdan, saltanattan daha değerli şeyler olduğuna inananlara.
Dursun Akçam Kültür ve Sanat Vakfı üyelerine ve tüm dostlara kocaman bir günaydın.
Umut hep var olacak...
Sabahlar, umudu, azmi ve inadı hep yeniden hayata taşıyacak…
17 Aralık 2024, Alper Akçam