MUSTAFA KÜPELİ

Tarih: 16.08.2024 00:23

ZEYTUN’U KİM KURTARACAK?

Facebook Twitter Linked-in

 Sıcak yakıcı bir Temmuz günü... Anadolu’nun kıraç, unutulmuş ücra köylerinden biri... Kars’ın Keçili köyü...

       Köyün tüm erkekleri köy kahvesinde oturmuş bu sıcak günün yakıcılığından az da olsa kurtulmaya çalışıyorlardı.

 Birden uzaklardan bir toz bulutu belirdi .... 

Keçili köyünün sevilen çocuklarından Ahmet camiinin önündeki kalabalığa doğru nefes nefese geldi.

Sevinçle: ”Köyümüze su getiren, köyümüze yol getiren, fabrika yaptıranlar geliyor. 

Geliyor... Köyümüze sağlık ocağı yapacak Milletvekili adayları geliyor.”

Hasan Amca: ”Peh-peh... Yine köyümüzün hiçbir sorunu kalmayacak. Umutları yeniden yeşerecek... 

Açlıktan toprağımızı bırakmayacağız artık. Köyümüzden göçler yüklenirken kimseler ağlamayacak. Gel keyfim gel. Üç günlük beylik neyimize yetmiyor.”

Cimşit Aras: ”Özgürlük meydanlarında kahramanlık ucuz olur”.Şimdi bizim köyün yalakaları siyasetçiyi yüksek bir masanın üzerine çıkarıp konuşturacak, önceden para dağıttığı çocuklar da alkışlayacaklar. Kim inanır, eskidi abi bu numaralar Pürre...”

Maksut: ”Seçimlerden önce bizi tanımayan, telefonlarımıza çıkmayan siyasetçiler bize değer verecekler, ata dede dostluklarını anlatacak siyasetçiler, yüzüne bakmadığı büyüklerimizin elini öpüp oy isteyecekler. 

Beş yılda bir köylü milletin efendisi olacak. Ama yine sorunlarımız sigara kâğıdına yazılıp sigara bittiğinde çöpe atılacak. Ama biz alıştık bu kandırmalara.

Muzaffer: ”Bizim kaderimiz zaten hiç değişmeyecek’ki. Biz dere suyu içmeye, kurban bayramında kurban bayramına et beklemeye, katıksız aş yemeye çoktan alıştık.

Biz banyo yüzü görmemiş ahırlarda tekne içinde yarım kova suyla banyo yapmaya ne kadar dayanacağız? Doğru düzgün banyo tuvalet yüzü görmemiş, okulda bilgisayarın B’sini tanıyamamış, beş sınıfı üç öğretmenle bitirmiş insanlar olarak çağdaş koşullarda yetişmiş insanlarla nasıl rekabet ederiz? Hastalarımızın yarısı yolda ölmekte, yazık değil mi bize?

Pire Özer:”Hayır gelen siyasetçiler değil Kars valisiymiş”

Zekeriya Amca: ”Gelsin gelsin de Zeytun’u görsün. Otuz yıldır zindan/da ayağından zincire vurulmuş 40 derece soğukta donmuş ekmeği yiyen Zeytun’u görsün, gelsin de görsün.”

Remzi: ”Dediklerine göre Kars valisi mert adammış. Zeytun’u bu halde görürse herkesi hapsettirir. Vali gelsin, gelsin de Zeytun’un demir kapısını kırsın, ayağındaki zinciri de kestirsin atsın götürsün.

Kadıncağızın 30 yıldır çektiğini bir o bir de Allah...

Cimşit Aras: ”Delidir diye zindana hapsettiler. Köylünün deli ettiği kızı Naze’de bu zindana ancak 5 yıl dayandı ve öldü zavallıcık. 

       Vali kurtaracak! Vali mert adamdır! Zeytun’un kaderi kızı Naze’ye benzemesin...”

Muzaffer: ”Dostlar gelen Vali değil Koçak Kars belediye Naif Alibyoğlu’dur. Koçak başkanıdır. Vallahi onun için de çok çalışkan, fakirlere yardım edermiş diyorlar.

Zekeriya Amca: ”Fakir babasıymış Başkan, şimdiye kadar maaşını hep fakirlere dağıtırmış, Kars’ı da Paris yapmış, gazetelerde boy boy Kars’ın resimlerini çıkarmış. Kars’a çok turist geliyormuş. Ya turistler gelir de Zeytun’u görürse, Allah korusun Kars’ı çok kötü anlatırlar. Bir daha Kars’a turist falan da gelmez. 

Başkan Alibeyoğlu akıllı adamdır. Zeytun gibi bir çilekeşi bu ıstıraptan kurtarmaz mı? 

Vallahi Kars’ın belediye başkanı Zeytun’a bir ev yaptırır, Zeytun’unun da hayatı değişir, gülmemiş yüzü güler. O da Karslı hanımlar gibi çarşıda da en azından biraz kıymeti artar. Keçililer’de bayram eder. 

Zeytun’nun o soğuk Doğu Anadolu kışında çektiklerini acı anılar olarak çocuklarımıza anlatmayız. 

Çocuklar Zeytun’u dinlerken ağlayarak kahretmezler. 

Keçililer beddua ederken senin sonun da Zeytun’un sonu gibi olsun demezler. 

Çünkü Zeytun’un çektiğini Türkiye’de hiçbir kul çekmedi...”

Maksut: ”Gelene bakın hele bu gelene!! Gelen ne Vali, ne de belediye başkanı, bu gelen gazeteci .’’ 

Köylülerde bir sevinç, hepsinin gözleri ışıl ışıl....

Maksut: ’’Gazeteci yazacak Zeytun çıkacak. Zeytun otuz yıldır özlediği güneşi görecek. Gazeteci yazacak Zeytun’un kapısını kıracak, Zeytun’un ayağına bağlı zincirler kesilecek Zeytun’u da büyük hastanelerde ağırlayacaklar.

Gazeteci yazacak Zeytun çıkacak Zeytun’da sıcak bir banyo yapabilecek ve karnı her gün bir sıcak çorba görecek. 

Gazeteci yazacak Zeytun’un çektiğini dünya duyacak, insan hakları bu dayanılmaz yaşama dur diyecek. ‘’

Zekeriya Amca: ’’ Gazeteci Zeytun’un Zindanını çekecek ne olacak biliyormusunuz?

AB Türkiye’yi Zeytun’un yüzünden kabul etmeyecek.

Böylelikle Zeytun’un 30 yıldır çektiklerini dünya duyacak.

İşte  Zeytun Kars’ın onurudur, gururudur bizi dünyaya tanıtacak.

       Dünya gelecek bizim cumhuriyetten bu yana su akıntısı çözülmeyen köyümüzü ve beş kilometre uzaktan su getirmemizi görecek.

       Kışın kar suyu eritip içtiğimizi görecek Ve kışın su getirirken tipide yolunu kaybeden ve boğulan Remzi abinin tazminatını ödeyecek. 

Artık su sorun olmayacak, tipide boğulurum korkusu bitecek’’

Köylüler konuşurken ben de Zeytun’la göz göze gelmiştik, ikimizin de gözlerinde yaşlar akıyor. 

Köyün kalabalığı sessiz sessiz bizi izliyorlardı

Bizi seyreden kadınlar Zeytun için ağıt yakarken bütün köylü ağlamaya başladı.

Fakat Zeytun’un bütün umutları fotoğraf makinesine deymış gibi hiç gözünü ayırmıyordu. 

Zaman dolmuş, Zeytun’un bütün çektiklerini ve hikayelerini Ahmet ve köylüler anlatmıştı. Artık ayrılacaktık.

       Arabamız köyden ayrılırken Zeytun arkamızdan beni de götürün diye haykırıyordu.

Biz yazdık bakalım ‘Zeytun’u kim kurtaracak’ ? Gözümüz Zeytun’un üzerinde olacak.

Sağlıcakla esenlikle kalın.

Mustafa KÜPELİ

mustafakupeli@gmail.com


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —