Tarih: 27.10.2025 16:31

Süleyman TURAN Yazdı, SİYASET, AHLAK VE HİZMET….

Facebook Twitter Linked-in

 Siyaseti olmayanın insanlığa da faydası olmaz. Tabii ki, kendisine ve çevresine karşı faydasız insan, hayırsız insandır. Toplumda hayırlı yenilikler içeren köklü değişiklikleri gerçekleştirebilmek için siyasi güce ihtiyaç vardır.

İyi yönetim meşru ve adil güç ile meşru güç siyasetle, siyasette güzel ahlakla olur. Ahlaksız  siyaset  insan ve ülke  yararı için değil,kitleleri  zalim kişi ve kadrolara kul etmek içindir.İnsanlar adalet  beklediklerinden ihanet,, iyilik beklediklerinden de  kötülük görüyorlar. Pek çok insan sevmeyi, affetmeyi, dürüstlüğü ve fedakârlığı çoktan unutmuş görünüyor.
Yalanın ve isyanın sergilendiği toplumda utanılacak şeyler teşhir ediliyor ve bundan da büyük bir haz duyuluyor. Mahremlik vitrin; aldatmak, çağdaş vurgunlar yapmak, zekâ hakkı kabul ediliyor. Bütün bu olumsuzlukların   baş aktörleri, sonradan çıkıp  temiz ellerden  söz edip, temiz toplum istiyor….
Dikkat edilirse siyasette ve siyasetçide problem var. Siyasetin amacı halka en iyi şekilde hizmettir. Madde ve insan kaynaklarını amacı doğrultusunda kullanmaktır. Siyaset akıllı, tedbirli, ihtiyatlı ve kurnaz anlamlarında kullanılır. Bu işle uğraşanlara ise siyasetçi denir. Hem siyaset, hem de hizmet ayrı birer sanattır. İkisi de sanatkârın elinde şekil bulur, yararlı olur. Çünkü siyasetin şekillenmesinde halkın huzuru ve refahı bulunur. Bundan dolayıdır ki, siyaset, hizmet için yapılır. Hizmet ise siyasetle büyür ve gelişir.
Şurası muhakkaktır ki, en büyük hizmet insana yapılan hizmettir. Çünkü insan Allah'ın en şerefli yaratığıdır. O akıl ve mantık sahibi, düşünen varlıktır. Bundan dolayı da, insana hizmet, sevgi ve saygıda birleşir.
Siyaset hizmeti tarafsız ve adil bir ortamda yürütülürse değer kazanır. Aksi halde fanatizme dönüşür ki fanatizm de insanlar için bir vahşettir. Fanatizm, her şeyi dar pencereden  görür, taraflı görür. Bundan dolayı da kin ve nefretler büyür kamburlaşır, hatta o kadar ileri boyutlara ulaşır ki, tedavi edilemez bir hastalık  haline dönüşü verir. İşte o zaman siyaset  hizmet amacından uzaklaşmış olur, insanlar ve taraflar arasında  ayırımlar başlar. Siyaset , tarafsız  bir ortamda gelişirse gerçek hizmete dönüşür. Çünkü, seçimden sonra herkes eşit dengede görülmelidir. Siyaset ve hizmet de en büyük denge ise işi ehline vermek de yatar, buda kariyer  ve liyakat esasına dayanır. Kariyersiz  ve liyakatsız  ortamda yapılan işler ise hizmetin en büyük düşmanıdır. Siyasette, geniş ve kapsamlı  düşünmek gerekir. Her şeyi  dar kalıpta  düşünmek  siyaset ilkelerine  aykırıdır. Karşı tarafı yıpratmak için  doğruları eğri görmek,  siyaseti hizmetten  uzaklaştırır ve yozlaştırır.
İktidar muhalefeti , muhalefet de  iktidarı iyi anlamalıdır., ortak menfaatlerde  birleşmelidir. Kin ve nefret  her şeyi küçülttüğü gibi hizmetleri de yok eder.Siyaset adamı  bilimsel düşünmelidir.On düşünüp bir söylemelidir.
Sonuç olarak da şunu ifade edebilirim. Meşru ve geçerli ölçüler  ile bir insanın  önce kendisini, ailesini çevresini, akrabasını ve  insanlığı  yönetmek ve idare etmek , siyasetin içinde olmak demektir. Bu ölçüyü aşar ve başarılarınız, zaferlerinizi, gayri meşru  ölçü ve yöntemlerle  gerçekleştirirseniz hayatınız boyunca  sıkıntıdan kurtulamazsınız. Tarih böyle olayların faiili ile dopdoludur. Ve bugün  onlar yoktur.Nitekim, siyaset ve hizmetin yan yana yürüyebilmesi için , kin ve nefretten uzaklaştırılmalıdır. Herkese eşit muamele  yapılmalıdır. Her şey vatan için düşüncesi, en üstün düşünce olmalıdır.
'' NE KENDİ  ETTİ  RAHAT, NE  HALKA  VERDİ HUZUR; YIKILDI GEÇTİ GİTTİ, DAYANSIN KABİRDE YATAN ÖLÜLER.''  Selam ve saygılarımla

Süleyman TURAN




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —