103. Yıl dönümünü kutlamakta olduğumuz Dumlupınar meydan muharebesinin önemini çok
iyi analiz etmekTürkiye Cumhuriyetine neler kazandırdığını niçin böyle zahmetli ve bedeli ağır bir harekata maruz kaldığımıza dönüp bakmak bu gün bu coğrafyada yaşayan her Türk vatandaşının görevi olmalıdır diye düşünüyorum.
Bu ve daha öncesinde yapılan Sakarya meydan muharebesi neden hasıl olmuştur.
Birinci dünya harbinden yenik çıkan Osmanlı imparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros mütarekesini imzalamak zorunda kaldı,1881 yılında Duyun-u umumi ye idaresi ile ekonomik bağımsızlığını kayıp etmiş olan imparatorluk Mondros mütarekesi ile de siyasi bağımsızlığını yitirmiş oldu.
Mütakerenin 7. ve 24.maddeleri itilaf devletlerinin güvenliklerini tehlikede gördükleri önemli stratejik yerleri işgal etme izini bu maddelerle anlaşma metninde kendilerine sağlanmıştır.
Anadolu topraklarının fiilen işgali kısa sürede başlamış oldu.15 Mayıs 1919 da yunan kuvvetlerinin İzmiri işgali ile itilaf devletleri tarafından işgalin fitili ateşlenmiştir.
19 Mayıs 1919 Tarihinde Mustafa Kemal Paşa nın Samsuna ayak basması ile milli mücadelenin meşalesi yanmaya başlamış oldu.
Anadolunun dört bir köşesinde başlayan direniş milli mücadelenin planlanması ve toplumun örgütlenmesi için düzenlenen Erzurum ve Sivas kongreleri, ulusal bağımsızlık Türkiye Cumhuriyeti nin temellerini oluşturan ilk kuruluş belgesi olan Amasya genelgesi, 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulması.
Doğu, güney ve batı cephelerinde yaşanan savaşların her biri milletin maddi ve manevi bütün varlığı ile büyük bir iradenin göstergesidir.Millet adına
26 Ağustos 1922 günü sabaha karşı başlayan bu harekat 30 Ağustos günü zaferle tamamlanmıştır.
Bu meydan muharebesi dünya savaş tarihinde stratejik bir savaş taktiği ve başarısı olarak bütün dünya devletleri tarafından çok iyi bilinmektedir.
26 Ağustos 1922 Dumlupınar meydan muharebesi Mustafa Kemal Paşa ve Türk ordusunun itilaf devletlerini mağlup ettiği, Anadoluyu bir tamam işgalci güçlerden kurtardığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletine giden yolun tamamen açıldığı büyük bir kahramanlık ve zafer öyküsüdür.
26 Ağustos 1922 de başlayan büyük zafer Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ve milli iradesinin zafer ile taçlandığı önemli bir zafer, bizler için önemli bir bayramdır.
Bu gün bu büyük ve zahmetli mücadeleyi görmezden gelmek hem tarihe hem bu hareketin başlamasına ve zaferle sonuçlanmasını sağlayanlara yapılan en büyük haksızlık olur diye düşünüyorum.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda ve işgalden kurtuluşunda emeği geçen başta büyük asker mümtaz devlet adamı Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını ve bu güne kadar Türkiye Cumhuriyetinin toprağı ve bayrağı için şehit ve gazi ola bütün Mehmetçiğimizi rahmetle şükranla yad ediyor saygı ile anıyorum.
Bu gün var olmamıza bütün değerleri korumamıza ve kutlamaları yapmamıza vesile olan bu büyük zafer gününü kutluyo Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet paidar kalmasını yüce Allahtan niyaz ediyorum.
Osman SADAY
KARPAT Vakfı Genel Sekreteri ve Kars Şube Başkanı