Dr.ALPER AKÇAM

Tarih: 01.12.2025 17:23

“KÖYÜN ENİSDOSU”NA SELAM…

Facebook Twitter Linked-in

“Köyün Enisdosu”nun dördüncü gösterimi dün akşam Mamak Belediyesi, eski Ankara Konservatuvarı Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştirildi. İlk alkış, oyun öncesi CHP Kurultayı’ndan ve onca işin arasından koşarak gelip tiyatro ekibini kutlayan ve geri dönmek zorunda kalan Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin’e olmalı. “Helal Olsun!” bu halkçı, kültür, sanat dostu, alçakgönüllü güzel insana… Ne kadar minnet duysak, kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.

Dördüncü kez seyirci karşısına çıkan ekip, giderek oyunu içselleştiriyor. Köy Enstitüleri ve Cılavuzlu Perihan ile Dursun’un yaşamı, Dursun Akçam’ın yapıtlarında dile gelen o büyük Rönesans hamlesi ve “Özgürleşme Eylemi”, izleyicide derin ve güzel izler bırakıyor; bugünün toplumunun sorgulanabilmesi, yeni düşünce ve davranış biçimleri için birçok anahtar sunuyor.

Oyun bitiminde de kutlamalar, birlikte fotoğraf çektirme arzuları arka arkaya geldi. Daha Konservatuvar binasına giderken yolda beni tanıyıp yanıma gelen ve bana kendilerini tanıtan genç arkadaşlarım da Pazar günü Batıkent Kültürevi tarafından oynanacak, metinlerini benim yazdığım üç küçük oyunun birleştirilmesiyle oluşmuş “Hayattan Sahneye” adlı oyunun oyuncularıymış.

Tiyatro, sahnesiyle, öncesi ve sonrasıyla insanları “Öteki”ni anlamaya ulaştıran, oynayanın da izleyenin de ufkunu açan çok önemli bir sanat, paylaşım ve iletişim aracı. Yazdığım oyunları sahneleyenlerde ve izleyenlerde gördüğüm değişim, hoşnutluk duygusu ve kendini anlatılmaya çalışılan o dünyanın bir parçası kılabilme arzusu, hayatın sanat aracılığıyla nasıl değiştirilebildiğinin ve insanın toplu olarak yaşama başlamasında da, toplumsal gelişiminde de ne kadar etkili olduğunun çok açık bir kanıtı oldu. Ardahan’da bu yıl yirmi birincisini gerçekleştireceğimiz Dursun Akçam Kültür Ve Sanat Günleri’nde tüm zorluklara karşın tiyatro konusunda gösterdiğimiz ısrarın ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha duyumsayarak büyük bir mutluluk yaşadım.  

İnsanı tanımlayan çeşitli kavramlardan “Homo Sapiens” (Düşünen Yaratık), “Homo Faber” (Üreten Yaratık) ve diğerlerinin yanından Hollandalı tarihçi Huizinga’nın insanlık kültürüne kazandırdığı “Homo Ludens” (Oynayan Yaratık) kavramının diğerlerinden birkaç kez daha öne çıkma hakkını kazandığına bir kez daha tanıklık ettim.

Oyundaki tek sıkıntımız, bazı oyuncularımızın seslerinin arka sıralara kadar ulaşmaması oluyor. Tiyatro gönüllüsü, yaşamını sanata adamış, Dursun Akçam Kültür Ve Sanat Vakfı üyesi güzel insan Kımız Bozkır’ın yönettiği “İnsanart Tiyatro Topluluğu”, hepsi başka başka işlerde çalışan, başka dünyalarda yaşayan ve yalnızca birer gönüllü olan çok değerli arkadaşlar. Birçok kez çözüm için konuştuk ama bu sorunu tamamen giderebilmeyi henüz başaramadık.

Dün akşam kendimizi toplum karşısında sınadığımız, bir başkası olmaya çalışırken kendimizi başkalarının aynasında da görebilme olanağı bulduğumuz bir mutluluğu yaşadık.

Şimdi sıra, yalnız Ardahan’da değil, ülke çapında Köy Enstitüleri ruhunu yaşatmaya çalışma, Ardahan’daki o güzel yapının kapısını sonsuza kadar açık tutabilme yolundaki yürüyüşümüze destek olmakta. Dursun Akçam Kültür Ve Sanat Vakfı’nın üyeleri daha da çoğalmalı, ateşi canlı tutabilmeli, daha çok yere ve insana ulaşmayı başarabilmeliyiz. Birlikte fotoğraf çektirme arzusunun, paylaşılanları izliyor olmamın yanına Vakıf üyeliği de eklenmeli…

Selam olsun tiyatroya, selam olsun Köyün Enisdosu’na, selam olsun sanatla, edebiyatla çoğalanlara, selam olsun baskı ve çıkar ilişkileri yerine, dayanışma, kardeşlik, adalet ve özgürlük arayanlara…

Gününüz aydın olsun…

 

29 Kasım 2025, Alpar Akçam29 KASIM.jpg

 

--


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —